Uzun yıllar AKDEV'in genel başkanlığını yürütüyorsunuz. Başlangıçtan bugüne geçen evreleri kısaca özetleyebilir misiniz?
Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı 1997’den beri Türkiye’nin dört bir yanında çok önemli projeleriyle ismini duyurdu. Dün küçük bir kar tanesi iken, bugün gönüllülerimizin de verdiği değerli desteklerle okyanus haline geldik. AKDEV’i dünden bugüne kadar maddi ve manevi destekleriyle kucaklayan ve bugünlere gelmemizi sağlayan tüm yardımseverlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Birçok projeye imza attınız. Örneğin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Çocuk Yuvası ve Yetiştirme Yurdu'nda kalan çocuklara, işlerinin hakimi veli tayin ettiniz. Bu projeyi biraz açar mısınız?
En önemli projelerimizden biri de ‘Bir çocuk dünyayı değiştirir’ projesiydi. Ve biz yurtta kalan çocuklarla Meclis’i ziyaret edip, tüm partilerin genel başkanlarıyla görüştük. Bütün siyasi partilerin desteğini aldık. Önümüzdeki dönemde bu çocukların daha iyi şartlarda yetişmeleri için gençlik evleri de açmayı planlıyoruz.
Bunu yanı sıra Şırnak’ın Şenoba ilçesinde bir dağ köyüne gidip oradaki çocuklarla İstiklal Marşımızı okuduk. Onlar için kütüphane kurduk. Çanakkale’de şehitlerimizin mezarında dualar ettik hatta kendi şehirlerinin şehitlerini bile buldular. Vatan sevgisini birlikte yaşadık.
Kilis sınırındaki Suriyeli çocuklarla sınıflarında kucaklaşırken, Hatay’da 52 kişinin yaşamını kaybettiği yerde o mağdur insanların çocuklarıyla da bir araya gelip, onların yaralarını sardık.
Bir diğer projeniz "Gönüllüler bayrağın kalbine yürüyor" projesiydi ve çok ses getirdi. Bu projeyi nasıl oluşturdunuz neler amaçladınız ve hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
"Gönüllüler Bayrağın Kalbine Yürüyor Projesi" Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı. Çünkü Türkiye’nin böyle bir yürüyüşe ihtiyacı vardı. Biz de Atatürk’ün kurtuluş mücadelesinde yaptığı gibi, bu mücadelemizin meşalesini Adana’dan yaktık.
Atatürk'ün manevi kızı Ülkü hanımla olan dostluğunuzu bilmeyen yok. Öyle ki kendisiyle yaşadıklarınızı bir kitapta toplamaya hazırlanıyorsunuz. Kitabın içeriği ne olacak? Kitapta Ülkü Hanım'ın bilmediğimiz hangi yönlerini bulacağız?
Kitap, Ülkü Adatepe’ye ait 20’ye yakın öyküden oluşacak. Bu öykülerin her biri Türkiye’nin en tanınmış isimleriyle ilgili ve birlikte yaşadığımız öyküler. Bunların arasında politikacılar, sanatçılar, iş adamları ve önemli devlet adamları bulunuyor. Bu ortak anılarımız kimi zaman okuyanları güldürecek, kimi zaman duygulandıracak ve hatta kimi zaman ağlatacak. Ama bu sürprizlerle dolu kitabın özünde Atatürk’ün kadına ve çocuğa verdiği değer kadar insani yönüyle de karşılaşacağız.
Bir kadın olarak Türkiye'deki kadınların sorunlarını nasıl özetlersiniz?
Kadınların sorunları özetlenemeyecek kadar çok. Ne yazık ki bu ülkede ağaç olmak, emekçi olmak, Mehmetçik olmak ve kadın olmak çok zor. Bunların zor olmadığı günleri dilemek istiyorum.
Atatürk'ün "Yurtta Barış Dünyada Barış" sözünden hareketle şu anda başta Ortadoğu ve komşularımızdaki gelişmelerle Türkiye'ye yansımalarını nasıl yorumlarsınız?
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, çok büyük imkansızlıklara rağmen girdiği savaşlarda ciddi başarılar elde etmiş ve dünyanın en ünlü komutanları tarafından deha olarak kabul edilmiştir. Atatürk, dünyadaki bütün mazlum devletlerin yanında olmuş ve komşu ülkelerle her zaman iyi geçinmiştir. Bu çağda ve bu kadar imkanın içinde dünyanın çeşitli ülkelerinde, Ortadoğu’da ve komşularıyla sorun yaşayanların Atatürk’ün yaşam felsefesini iyice okumalarını öneririm.
AKDEV'in bundan sonraki hedefleri neler olacaktır?
Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı’nın bundan sonraki hedefi, her bireyin ‘Yarın Bizim Olunca’ bilinciyle hareket etmesidir. Yaşam yolculuğunda emanet verilmiş olan dünya ve vatan değerlerini, azami geliştirmeliyiz. Bizden sonraki nesillere daha çağdaş ama bir o kadar özgür, dinin günün koşullarına uygun hurafelerden ve münafıklıktan uzak bir yaşam sunmalıyız. Gerçek ve özüne uygun tüm dinlere, inananlara ve inanmayanlara, şeklin değil iyiliğin öncü olduğu bir dünya emanet etmeliyiz.
Amacımız dünya barışı ile çocukların özgürce ve çağdaş bir ortamda yaşayabilecekleri bir ülkeye kavuşmaları için mücadele etmek olacaktır. Bunun için yurtlar ve eğitim köyleri açılması ve çoğalması dileğimizdir.
Kaynak: http://ilkhaber-gazetesi.com/mobil/news.php?id=27658